4 Nisan 2008 Cuma

The Rising Sun Over Europe..


Chelsea maçının sabahında Çanakkale'ye yaptığımız teknik gezi sebebiyle yazımı biraz geç yazıyorum. O geceye sıkıştırmak istemedim çünkü heyecan yüzünden garip şeyler yazabilirdim. Çünkü futbol tarihimizde eşine rastlanmayacak bir maçtı. Diyeceksiniz ki nedir yani alt tarafı Chelsea'yi 2-1 yendi Fenerbahçe. Ancak üst tarafı oldukça süslü bu galibiyetin. Çünkü Chelsea takımı bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde hiç yenilmemiş bir takım-dı. Çünkü Chelsea takımı bırakın bir maçta 2 gol yemeyi, zaten tüm maçlarda toplam 2 gol yemişti. Savunmasıyla ünlü bu takıma 2 gol atmak kolay değildir, hem de ilk yarıyı kötü bir futbolla 1-0 geride kapatmışsanız. Tabi bu maçın skoruna göre yorum yaparsanız avantajın deplasmanda attığı golle Chelsea'de olduğunu görebilirsiniz ancak maçı izleyip yaşayan bi insan bu Fenerbahçe'nin deplasmanda gol atacağını düşünür. Burda bütün mesele yiyeceği gol sayısına bağlı oluyor. Bu durumda da Volkan'a ve takım savunmasına büyük iş düşüyor. Ayrıca değinmek istediğim başka bir konu Fenerbahçe'nin golleri. Muhtemelen Deivid'in Chelsea filelerine yolladığı top haftanın golü olacak. Topa o uzaklıktan sadece kalça kısmını kullanarak vurmak kolay iş değildir. Deivid'in Inter'e attığı gol, Deivid'in CSKA deplasmanında attığı gol ve içerde CSKA'ya atılan 1 ve 2. goller de gerek hazırlanış gerekse bitiriliş olarak çok şık gollerdi. Fenerbahçe bu konudaki üstünlüğüyle de Avrupa'nın sempatisini kazanıyor. Kendi sahasında 6'da 6 yaptı Fenerbahçe. Stamford Bridge'de işleri çok zor olacak ancak imkansız değil. Sadece alınan skorlara göre değil, oynanan futbola bakılırsa hayaller artık o kadar da uzak değil..

Hiç yorum yok: