29 Eylül 2008 Pazartesi
Bayram..
26 Eylül 2008 Cuma
3'te 3..
Kazım Kanat..

Uzun süre kanser tedavisi gördü ve zatürre tehşisiyle tedavi altına alındığı Amerikan Hastanesi'nde solunum yetmezliğinden 24 Eylül 2008'de hayatını kaybetti.
21 Eylül 2008 Pazar
Fenerbahçe 3-0 Gençlerbirliği..

12 Dev Adam..

20 Eylül 2008 Cumartesi
Bhutan ve 'Diğer Final'..


18 Eylül 2008 Perşembe
Şampiyonlar Ligi #1..

- Chelsea 4-0 Bordeaux
- Roma 1-2 Cluj
- Panathinaikos 0-2 Inter
- W.Bremen 0-0 Anorthosis
- Barcelona 3-1 S.Lizbon
- Basel 1-2 Shakhtar
- PSV 0-3 A.Madrid
- Marseille 1-2 Liverpool
- Man.Utd 0-0 Villarreal
- Celtic 0-0 Aalborg
- S.Bükreş 0-1 B.Münih
- Lyon 2-2 Fiorentina
- Porto 3-1 Fenerbahçe
- Dinamo Kiev 1-1 Arsenal
- Juventus 1-0 Zenit St. Petersburg
- R.Madrid 2-0 BATE Borisov
1. Porto------3
2. Arsenal----1
3. D.Kiev-----1
4. F.Bahçe----0
İzmir..
Adres, numara 248, Kordon...
Naim Palas...İkinci kat...
Cumbada oturuyor Mustafa Kemal. Sevmez fazla yemeği. Leblebi var yine önünde...
Garson titriyor. Çünkü çocuk, Rum. Sesleniyor Gazi, şefkatli bir ses tonuyla...
"Vre Dimitri" diyor, "gel bakayım."
Çocuk, "buyur pasam" diyor, ş'lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesi'yle. "Sizin Kosti" diyor... İşgal sırasında İzmir'e gelen Yunan Kralı Konstantin'i kastederek... Sizin Kosti, geldi mi buraya? -Geldi pasam...
-Oturdu mu bu masaya?
-Oturdu pasam.
-Güneş batarken rakı içti mi?
-İçmedi pasam.
-E o zaman sormadın mı çocuk, ne halt etmeye almış İzmir'i?
Fenerbahçe..

- Bana göre en büyük eksik kurulu düzenin değişmesi. Zico zamanında Fenerbahçe çok başarılı bir çizgideydi. Takım içi düzen, arkadaşlık ortamı, Brezilyalıların çokluğu, Zico'nun Brezilya ve dünya efsanesi olması; bu yüzden gidilen her ülkede ilgi gösterilmesi Fenerbahçe için olumlu puanlardı. Aragones'le birlikte takımda bir düzensizlik baş gösteriyor ve Porto maçından önce kaptan Alex 'Porto teknik direktörü, oyuncularını doğru yerlerde kullanıyor.'' diyerek kendi antrenörüne inceden mesajlar vermeye başlıyor. Zico'nun Platini ile çok iyi arkadaş olması da Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde kulis yapabilmesi açısından da çok önemli olabilirdi.
- Bir başka sebebi ise transferlerdeki tutarsızlık bana göre. Öncelikle bizim büyük geçinen bütün kulüplerimiz transfer yapma işini iyi beceremiyor. Yıllarca kötü yabancılar veya menajerlerin şişirdiği oyuncular getirildi Türkiye'ye. Halbuki yurtdışında bu işler böyle yürümüyor. Her takımda 'scout' adı verilen ve görevi oyuncu izlemek olan kişiler var. Bu kişiler dünyanın çeşitli liglerine gönderiliyor ve oradaki futbolcu avını yaz döneminde değil, bütün bir sezon yapıyorlar. Böylece oyuncunun devamlılığı, sakatlık durumu, kart alışkanlığı falan hepsinden haberleri oluyor. Yani sözün özü transferi başkanla değil, scout-t.direktör işbirliği ile hallediyorlar. Fenerbahçe'nin de acilen scoutlar bulup sezon boyunca futbolcu avına çıkması gerekir. Böylece lüzumsuz paralar ödemenin önüne geçilmiş olur.
- Lüzumsuz paralar demişken, eğer Arap şeyhi değilseniz 'hiç oyuncu satmayalım, 40-50M € verelim oyuncu alalım' diyorsanız sorun yok ama bir bütçeyle kulübü idare etmek durumundaysanız -ki Fenerbahçe için bu geçerlidir- aldığınız oyuncu değerinde oyuncu satmanız gerekmektedir. Fenerbahçe'de bu kalitede oyuncular vardı. (Tuncay-Aurelio-Kezman-Appiah) Ve daha fazlaları..(Washington-Ortega-Revivo). Bu oyuncular ya bedelsiz gönderildi ya da alındıklarının paranın yarısından azına satıldı. Avrupa'da örneğin Tottenham, Modric'e 20, Giovanni'ye 8-9 M € verip alıyor ama elindeki yıldızı Berbatov'u 30 M € 'ya satıyor ya da Keane (22 M €)..Transfer böyle yapılır Quaresma'yı satarsın ama sağlam scoutların vardır, sana Uruguay'dan yarı fiyatına Cristian Rodriguez'i getirirler..O arada kalan parayı da Lucho'nun, Lisandro'nun maaşına eklersin, mutlu edersin, onlar da gelir Fenerbahçe'yi devirirler!..
- Kadro derinliği demiştim aşağıdaki postta, 2 kaleciyle ( 1 tanesinin birinci lig kariyeri bile yok) 45-50 maçlık bir maraton nası idare edilir! Bu akıl almaz hata Fenerbahçe'nin başını yakacaktır. Defansta anlayamadığım şey Türkiye'nin en iyi Türk kontenjanlı stoperlerinden Önder neden bu önemli maçlarda tercih edilmez..Önder, sağ bek özelliğinden çok güçlü fiziği ve kademe anlayışıyla stoper mevkine uygun bir oyuncu. Şu maçta Önder-Lugano ikilisi daha az hata yapardı diye düşünüyorum. Solda R.Carlos takımda çok eğlenceli bi adam olmasına rağmen ve defansı toparlamasına rağmen kendini toparlayamadı. Her maç soldan bi gol yiyor Fenerbahçe. Sağda Gökhan da geçen seneki formundan uzak. Onun toparlanacağına inanıyorum. Emre çok yetersiz bir oyuncu, alınması baştan hata zaten, tıpkı Burak Yılmaz gibi. Josico daha yeni, Maldonado'nun yedek kalacaktı banko oynamaya başladı,Appiah turp gibi oldu, transfer olacak, takımın son maçlarda en iyi iki oyuncusu Alex ve Uğur, ama Uğur seyirci tarafından ıslıklanıyor. Seyirciyle başkanın arası açık, insan şaşırıyor ve içinden sormak geliyor; geçen sene, antrenörü mutlu, futbolcusu mutlu, seyircisi mutlu, sonuçları güzel, başarılı bir takım varken nasıl oldu da Fenerbahçe'yi bu hale getirmeyi başardınız?
Son olarak biraz fantezi yapalım. Eldeki yıldızlar bedelsiz kaçırılmasa, kulübedeki gol kralları harcanmasa, sakatlanan oyuncuya vefa gösterilse, Emre efendiye, Kezman'a dökülecek paralar eldeki oyuncuya verilse ya da önemli Türk oyuncular alınmış olsa, menajerlerin birazcık onuru olsa, bırakın yurtdışını sadece yurtiçine iyi scoutlar gönderilse, iyi yedek olacak oyuncular ilk 11'de yer bulmasa, Fenerbahçe'nin ilk 18'i şu şekilde olsa çok mu kötü olurdu..
İlk 11= Volkan-R.Carlos, Edu, Lugano, Gökhan Gönül-Tuncay, Alex, Deivid-Semih
Yedekler= (Serdar, Önder, Mehmet Topuz, Wederson, Kazım, Uğur Boral, Gökhan Ünal)
Şimdi karşılaştırın, bu takımı kurmak mı daha pahalıya gelirdi yoksa bugünkü Fenerbahçe'yi mi?
3'ün 1'i..

14 Eylül 2008 Pazar
Yukarıda Allah var..

11 Eylül 2008 Perşembe
Federica Pellegrini..

Belçika..

7 Eylül 2008 Pazar
Siyaset Meydanı..
