27 Şubat 2008 Çarşamba

Bi cisim yaklaşıyor..





  1. Matematikte cebirsel yapılardan birine verilen addır.


  2. Fizikte hacim kaplayan öğelere denir.


  3. Felsefede hissedilen, duyulan, dokunulan her şeye denilir.


  4. Beden veya vücut anlamında kullanılır.


  5. Nesne anlamında kullanılır.


Bunlar cismin çeşitli tanımları.Bizim cismi ne matemetik ne fizik ne de felsefe açıklayabilir.Adı da Cüneyt Çakır...Öyle bir cisim ki elinde kartlarıyla sağa sola koşturuyor.Kontrolü tamamen kaybetmiş,deli dana gibi bir orda bir burda.Futbolda hakemin görevi top oynatmaktır,yüksek tansiyonu düşürmektir,bizimkisi futbol dışında takılıyor bu akşam.Kısa bir süreye kadar çok güvenilir hakemlerden biriydi,biz de takdir ederdik kendisini,ancak bugün performansı gerçekten inanılmazdı..


  • Fenerbahçeli olduğumu herkes bilir,bunu saklamam ama yorumlarımda genelde objektif olmaya çalışırım,benimle maç izleyenler bunu bilirler.Ancak malesef bugün objektif olmakla Fenerli olmak arasında fazla bir fark göremedik.Zira hakem abimiz maçı katletmeyi başardı.

  • Tabi ki yorumlarımızı yaparken Galatasarayı tebrik etmeyi unutmayalım,sonuçta futbol 90 dakika ve gerekeni yaptılar,Fortis Türkiye Kupası'nda başarılarının daim olmasını dilerim.

  • He 90 dakika demişken ilk yarı 4 dakika uzatma geldi ve bunu Lugano'nun 4 dakika gecikerek sahayı terk etmesine yorabiliriz.Peki 2.yarıdaki 4 dakika nereden geldi,işte bunu merak etmekte haklıyım,ama merak etmiyorum,cismin aklı ilk yarıda olduğu için heralde eli 4 yapma gereği hissetti.

  • Gökhan Gönül attığı golle bu maçın belki de kahramanı olacaktı,hatta oynadığı futbolla bence sahanın en iyisiydi,ama abimiz top toplayıcı çocuğun kulağını çekin bidaha sahada top varken atmasın diyeceğine,Gökhan'a kırmızı kart gösterdi.Top toplayıcı çocuk da amacına ulaşmış oldu böylece.Eee el kadar çocuk bile bizim cisimi kandırmayı başardı ya.Birşey itiraf edeyim mi,top toplayıcı çocuğa gösterdi sandım o kırmızıyı,Pikniktube'a koyalım,Beyaz göstersin,biz de gülelim.

  • O kadar kontrolden çıkmıştı ki,2.kırmızı karttan sonra Fenerbahçe lehine dandik fauller vermeye başladı.

  • Zico,gerçekten akıllı bir antrenör olduğunu gösterdi,oyuna müdahaleleri çok doğruydu ancak önündeki büyük cismi aşamadı.

  • Volkan'ın o kadar tepki göstermesi gerekmiyordu,ancakk..

  • Volkan demişken,Lincoln'e de bir paragraf açmak gerekir diye düşünüyorum.Maç boyuncu doğru düzgün tek bitirici pas atamayan ve yerlerde gezinen Lincoln,herhalde bunun acısını son golden sonra Volkan'a sataşarak çıkarmak istedi.Hiç akıllıca bir hareket olmadığını söyleyebiliriz,tamam Volkan'ı sinirlendirdi ve oyundan attırdı ama esas önemli olay,kendisi haftasonunda önemli Beşiktaş derbisinde oynayamayacak.İşte futbol zekasının üst düzeyde olduğunu düşündüğüm bir oyuncunun,futboldan başka düşünme yetisinin olmadığını gösteren bir andı.Cüneyt cisim onu da oyundan attı.

  • Yazdıklarımdan Cüneyt Çakır'ın Galatasaray'ı tuttuğu sonucunu çıkarabilirsiniz,ama söylemek istediğim bu değil.Bu maç Kadıköy'de olsaydı aynısı Galatasaraylılar'ın başına gelebilirdi.Daha önce dediğim gibi saygı duymak lazım,Galatasaray 11 kişiye karşı da,10 kişiye karşı da,9 kişiye karşı da bir üstünlük kuramadı fakat turu geçtiğine göre üstüne düşeni yapmış demektir. Ama bu hakemin stattan etkilendiği ve maçın kontrolünü daha baştan kaçırdığı gerçeğini değiştirmez.

  • Fenerbahçe turu haketti diyemeyiz,çünkü sahasında Galatasaray'ı yenmelilerdi.

  • Galatasaray 2-1 Fenerbahçe (Hakan Şükür-Ümit Karan / Gökhan Gönül)

24 Şubat 2008 Pazar

Büyük Ağabey..


Sadece Kamerun'un değil tüm Afrika'nın kaptanı diyorlarmış ona.Rigobert Song.Galatasaraylı defans oyuncusu, 1 Temmuz 1976, Yaunde doğumlu.


  • Dünya kupasında en çok forma giyen futbolculardan biridir.

  • Çevresinde sıcak ve esprili bir kişi olarak tanınmaktadır.

  • Gerek giydiği kıyafetler, gerek taktığı gözlükler bakımından giyimi oldukça şık bir insandır.

  • 1994 FIFA Dünya Kupası'da henüz 17 yaşındayken Brezilya maçında kırmızı kart görmüştür. Bu da FIFA Dünya Kupaları tarihinde en genç kırmızı kart gören oyuncu olarak kayıtlara geçmiştir.

  • Arsenal'da oynayan Alexandre Song, onun kuzenidir.

  • Kamerun Millî Futbol Takımı'nın kaptanlığını yapmaktadır.

  • Milli Takım'da 108 maçta 4 golü bulunuyor.

Song'un kariyeri oldukça başarılı:


94-97 Metz--120 maç 3 gol


97-98 Salernitana--4 maç 1 gol


98-00 Liverpool--34 maç


00-02 West Ham--24 maç


02-04 Lens--63 maç 3 gol


04-... Galatasaray--101 maç 3 gol


Ligimizin çok kaliteli defans oyuncularından biri.Bu sene de Afrika Uluslar Kupası'nda final oynayan takımın vazgeçilmez oyuncusuydu.Atletik yapılı bir oyuncu ve hava toplarına da hakim.Zaman zaman sertliğin dozunu ayarlayamasa da tatlı-sert oynayan,rakibini yoran bir oyuncu.Defans oyuncusu olmak isteyenler mutlaka onu izlemeli.

23 Şubat 2008 Cumartesi

Bur-sa-lı-lar..



  • Fenerbahçe 0-2 Bursaspor

  • Maçtan önce İstiklal Marşı neden hızlı tempoda çalındı ben bunu anlayamadım.

  • Teknik Direktör Zico as oyuncularını dinlendirmek için yedek kadrosuyla maça çıktı.Bence mantıklı bir karar,zira zorlu bir Şampiyonlar Ligi maçından çıktılar.

  • Tabi bu yedek kadroyu Bursaspor gibi bir takım iyi değerlendirdi.

  • Bu sonuçtan Fenerbahçe'nin yedek kadrosunun yetersiz olduğu görüşü çıkmıyor tabi ki ama kadroyu tamamen yedeklerden oluşturunca bu tür yenilgilere engel olamıyorsunuz.

  • Kendi sahasında en son geçen sezon 1-0'lık skorla Bursa'ya yenilmişti.O maçtan bu maça 37 iç saha maçı oynayan Fenerbahçe hiç yenilgi almamış.O maçta da Sinan tek golü atmıştı,bu maçta da 2 gol birden attı hem de ikisini de kendisi yarattı.Takdir etmek gerekir.

  • Bu tür mağlubiyetlerin takıma faydalı olduğu kanaatindeyim,çünkü 3 kulvarda da şans devam ediyor ama bu yenilgiler kendilerini dev aynasında görmelerini engelliyor.

  • Almanların araştırmasına göre ev ödevinin öğrenciye hiç faydası yokmuş.Biz bunu araştırmadan da sölüyoruz,ne var bunda.

21 Şubat 2008 Perşembe

Beyaz formalı prens..


CSKA maçını kazanıp gruptan çıktığında Fenerbahçe,maçın spikeri Ertem Şener 'Avrupa'nın yeni prensi' tanımını kullanmıştı.O zaman antipatik gelmişti ama Fenerbahçe güzel futboluyla,tecrübesiz ama mücadeleci görüntüsüyle kral olacak hali yoktu,olsa olsa prens olurdu.Ama Sevilla maçından 'beyaz formalı prens' görüntüsüne büründüler.Tabi prens falan bu işin hikaye kısmı.Şu Sevilla maçına biz göz atalım en iyisi..


  • Kaleci Volkan 2 gol yemesine rağmen iyi bir maç çıkardı ama şu Edu'nun kendi kalesine attığı golde sanki bırak dese topu alırdı gibi.

  • Fenerbahçe,Şampiyonlar Ligi'nde toplam 8 gol yedi ve bunlardan 4'ünde Edu'nun direk parmağı var.

  • Maçın en iyi oyuncusu Uğur Boral'dı bence çünkü Navas ve Alves ikilisinin kanadını iyi açtı.

  • Neden 50-60 yıl önceden tutup çekip Halit Kıvanç'a yorum yaptırmışlar onu da anlamadım.Zaten İlker Yasin tahmin ettiğimiz gibiydi.

  • Zico'da antrenör kısmeti var kimi oyuna alsa iyi işler yapıyor ama hakkını vermek lazım oyuna güzel zamanlarda müdahale edebiliyor.

  • Semih Şentürk de şanslarını hep iyi kullanıyor.Ordan vurması gerekiyordu ve vurdu,şans mans işte forvet oyuncusu topa vuracak.

  • Beyaz forma Fener'e uğurlu geldi yine.

  • Fenerbahçe'de bu sene farklı birşey var tempolu,bol paslı,sabırlı,keyif veren bir oyun oynuyorlar.Bugün de beraberlik golünü 2 defa yediler ama pes etmeyip kazandılar.

  • Fenerbahçe 3-2 Sevilla..Kezman-Lugano-Semih / Edu (k.k)-Escude..

  • Sevilla çok kaliteli takım ve kendi sahalarında Avrupa'nın en etkili 2-3 takımından biri,bakalm Fenerbahçe'miz ordan da çıkmayı başarabilecek mi?

19 Şubat 2008 Salı

All-Star'ın Ardından..


Bu sene New Orleans'ta yine adına yakışır bir All-Star haftasonu izledik.Daha önce 3 akşamın programını ve kadrolarını yazmıştım.Şimdi de ufak bir değerlendirme yapalım.


  • Cuma akşamı Rookie-Sophomore karşılaşması vardı.Karşılaşmayı Sophomores yani 2.yıl oyuncuları kazandı.Daniel Gibson 20'de 11 üç sayı yüzdesiyle 33 sayı bularak gecenin MVP'si oldu.22 sayıyla Rudy Gay ve 23 sayıyla Kevin Durant gecenin diğer dikkat çeken isimleriydi.

  • Cumartesi gecesinin ilk yarışması Shooting Stars'dı.Bu yarışmada NBA takımının yıldızı ve o takımın eski bir oyuncusuyla birlikte,o şehrin WNBA ligindeki takımından bir oyuncu çeşitli bölgelerden şut atıyor.Ortasahadan atılan son şut sokulduğundan süre durduruluyor.Bu sene de San Antonio'dan Tim Duncan-David Robinson-Becky Hammon 3'lüsü kazandı.

  • Cumartesi'nin 2.yarışması Skills Challenge idi.Burda da ev sahibi Chris Paul ve Deron Williams finale kaldılar fakat Williams tüm zamanların en iyi derecesini yapıp (25.5 saniye) yarışmayı kazandı.

  • Aynı gecenin 3.yarışması Three Point Shoutout yani 3lük yarışmasıydı.5 farklı noktadan her noktada 5 top olmak üzere toplam 25 şut kullanan yarışmacıların arasından Jason Kapono,Dirk Nowitzki ve Daniel Gibson finale kaldılar.Toronto'daki idmanında 25'te 24 atan Kapono bu dereceyi tekrarlayamadı ama toplam 25 puan toplayarak hem yarışmayı kazandı hem de finallerdeki rekoru kırdı.

  • Ve gecenin son mücadelesi Slam-Dunk Contest oldu.Zaten dayanamadım ve onun hakkında yazdım.Dwight Howard ve Gerald Green'in damgayı vurduğu geceyi Howard kazandı.

  • Pazar gecesi ise All-Star gecesiydi.Kobe parmağındaki ufak kırık yüzünden sadece mecburen ilk 5 çıktı ama top kullanmadan 2 dakika sonra kenara geldi.Maç daha önceden tahmin ettiğimiz gibi O'Neal ve Carter'ın olmayışı sebebiyle hava harekatı olarak Howard,Amare ve James'e endeksli geçti.Maça Chris Paul'un ve Allen Iverson'un top çalmalarıyla beraber Kidd-Howard-James anlaşması damga vurdu.Ama James'in 27 sayı 8 ribaund 9 asistlik performansı ona MVP ödülünü kazandırdı.

17 Şubat 2008 Pazar

SupermaN Rulezz!!..


Bilmiyorum kaçınız gecenin 3 buçuğunda heyecanla bikaç dengesizin yapacağı toplam 12 smacı izlemek için televizyonlarınızın karşısına geçersiniz ama ben hiçbir sene bunu yaptığıma pişman olmadım.Saat 3.30da çeşitli yarışmalar başlar,5 civarı da hafif gözlerimiz kapanmaya yeltenirken,bizi cin gibi yapan hatta ayağa kaldıran smaçlar gelir.Bu sene olayın kahramanları Moon,Green,Gay ve Howard'dı.Bu 4 uçan adam birbirinden güzel smaçlarla geceye damgalarını vurdular.Ayrıca çok yaratıcı smaçlar da izledik.Mesela Green'in aslında düz bi smaç vururken potanın üstüne koyduğu pastanın mumunu söndürmesi veya ayakkabılarını çıkarıp çoraplarıyla vurduğu smaç gerçekten güzeldi.Ancak Dwight Howard,önce Superman olarak sonra ise potayla paslaşarak yaptığı smaçlarla geceye damgasını vurdu.Her sene olduğu gibi yine inanılmaz bi gece oldu.Normal insanların denememesi gereken hal ve tavırlar içinde bulundular,tek kelimeyle inanılmazdı.Fotoğrafta ise Howard abimizin Superman smacı,gerçi smaçtan çok topu fırlattı ama zararı yok,faydası var.Merak edenler için; http://www.youtube.com/watch?v=HP_d9TuhVh0

15 Şubat 2008 Cuma

Ri(z)e and fall..


Sting ve Craig David beraber söylüyorlardı biara 'Rise and Fall' isimli parçalarını güzel de bir şarkı hani arasıra aç dinle o cinsten.Neyse Rize'de de maçın özeti böyleydi.Maça 2 takım birbirini tartarak başladı ama zamanla Fenerbahçe hele bir de golü yiyince ağırlığını koydu.İkinci yarı ise temposu düşük bir maç izledik zaman zaman Rize etkili oldu,Fener'in de 2-3 gol pozisyonu vardı.


  • Ç.Rizespor,ligin en çok yiyen takımıymış bugün de 6-7 tane yiyebilirlerdi,4 onlar için iyi sayılabilir.

  • Fenerbahçe,deplasmanlarda çok gol atmaya devam ediyor,bu ilerisi için umut verici.

  • Beni bilen bilir Kezman'ın futbolcu olduğundan bile şüphe ederim ama Allahı var nerede duracağını biliyor.

  • Spordan sonra 1 bardak bira ömrü uzatırmış.Atın ölümü 'arpa'danmış,insanın hayatı.

  • Alex oyun içinde çok pasifti ama skora bak adam 3 asist yapmış,olacak iş değil.9 gol 8 asist oldu profesör.

  • Altan değişik bi oyuncu hem beğeniyorum iyi adam hem de takımımda görmek istemem,o derece garip.

  • Fenerbahçe,Ç.Rizespor'u deplasmanda Kezman(2),Deivid ve Selçuk'un golleriyle 4-2 mağlup etti ve maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.

St.Valentine's Day..


14 Şubat tüm dünyada sevgililer günü olarak kutlanır,tabi biz de millet olarak bu işlere pek bi düşkün olduğumuz için biz de 2 hafta öncesinden falan ne hediye alınacağı konuşulur.Peki bu Sevgililer Günü nerden çıkmış da hayatımızı girmiş bunu araştırdım.Çeşitli varsayımlar var bu konuda ama en yoğun rastladığım şu:


  • Sevgiler Günü'nün başlangıç tarihi eski Roma İmparatorluğu zamanına uzanıyor. Eski Roma'da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu. Bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler, sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı. Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı'nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar, isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. Erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu. İmparator 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden, Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak İmparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentine, insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat'ında Hıristiyan şehitliğine gömüldü. Aynı zamanlarda Roma'daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı'nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seromoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hıristiyan Kilisesi'nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar, bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı'nın başladığı günü Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya başladılar. O gün bugündür her yılın 14 Şubat'ı "Sevgililer Günü" olarak kutlanmaya devam ediyor.

  • Bizde Sevgililer Günü'nü en karlı geçirenler çiçekçiler,kuyumcular ve hediyelik eşyacılar oluyor sanırım.Hepimiz bu durumu zaman zaman yaşıyoruz ve bazı şeylere mecbur bırakılıyoruz.Herkesin Sevgililer Günü kutlu olsun ancak şahsi kanaatim gerçek sevgililer için hergünün 'Sevgililer Günü' olduğu yönünde..

13 Şubat 2008 Çarşamba

Gol Makineleri..


TDK sözlüğünden baktım,makina değil,makineymiş.Neyse,48.sezonu oynanan ligimizde gol kralı olan oyunculardan maç başına ortalaması en yüksek olanlar üzerine bir araştırma yaptım.İlk 11 öyle:


  1. 62-63 / Metin Oktay / Galatasaray / 26 maç 38 gol / 1.46

  2. 60-61 / Metin Oktay / Galatasaray /28 maç 36 gol /1.28

  3. 92-93 / Tanju Çolak / Fenerbahçe / 23 maç 27 gol / 1.17

  4. 96-97 / Hakan Şükür /Galatasaray / 33 maç 38 gol / 1.15

  5. 94-95 / Aykut Kocaman / Fenerbahçe / 25 maç 27 gol /1.08

  6. 90-91 / Tanju Çolak / Galatasaray / 29 maç 31 gol / 1.07

  7. 87-88 / Tanju Çolak / Galatasaray / 37 maç 39 gol /1.05

  8. 97-98 / Hakan Şükür / Galatasaray / 32 maç 32 gol / 1.00

  9. 91-92 / Aykut Kocaman / Fenerbahçe / 25 maç 25 gol / 1.00

  10. 85-86 / Tanju Çolak / Samsunspor / 34 maç 33 gol / 0.97

  11. 59-60 / Metin Oktay / Galatasaray / 35 maç 33 gol / 0.94

Görüldüğü üzere ilk 11 gol krallığı sadece 4 oyuncu arasında paylaşılmış.Ayrıca Tanju Çolak'ın da 3 farklı takımda gol kralı olduğunu belirtelim.Fakat 98'den sonra gol rekortmeni çıkmamış bunun 2 sebebi olabilir;ya ligimiz defans bakımından kalitesini arttırdı ya da eskisi gibi gol makineleri artık yetişmiyor.Bu arada bence sezonun gol kralı, gol ortalaması sistemiyle belli olmalı,he derseniz ki adam tek maç oynayıp 2 gol atarsa ne olacak,ona da çözümüm oyuncunun 15 maç barajını aşması olabilir.Bu istatistikle boşuna 'taçsız kral' dememişler diyebiliriz.

12 Şubat 2008 Salı

AcTiOn MaN..


Volkan Demirel, 27 Ekim 1981 tarihinde İstanbul'un Merdivenköy Mahallesinde doğdu.Fenerbahçe'nin kalecisi.


  • Ailevi problemleden dolayı Mersin'e yerleşen ünlü kalceci 99-2000 sezonunda Mersin İdmanyudu formasını giydi.

  • 2000-2001 sezonunda Kartalspor'da görev yaptı.

  • Burada geçirdiği 2 yılın ardından 2002-2003 sezonunda Fenerbahçe'ye transfer oldu.

  • Fenerbahçe ile ilk maçına 29 Haziran 2002 tarihindeki TSV Dorfen hazırlık maçı ile çıktı.

  • İlk resmî maçı ise 26 Nisan 2003 tarihinde oynanan Fenerbahçe - Samsunspor Türkiye Süper Ligi maçıdır.

  • 28 Haziran 2007 yılında Fenerbahçe ile sözleşmesini iki yıl daha uzatmıştır.

  • Serdar'ın sakatlanmasından sonraFenerbahçe'nin ve Milli Takım'ın birinci kalecisi konumuna geldi.

  • Şampiyonluk sevinci sırasında seyircilere forma atayım derken,kolunu çıkarmayı başarmıştır.

  • 1.91 boyunda 90 kilo.

Her maç illa ki bir ufak hata yapar,genelde elinden top kaçırır ya da rakibin ayağına teslim eder,özellikle 2. alışkanlığını yıllarca arkasında beklediği Rüştü abisinden öğrendiğini düşünüyorum.Bu ufak hatalarla zaman zaman ağır faturalar çıkarır.(Bkz.Fenerbahçe-Schalke 04) Ama çoğunlukla iyi maçlar çıkarır.Hem fiziği hem de akrobatik plonjonlarıyla 'Action Man' lakabına layık görülür.Genç yaşında Milli Takım kalesini ele geçirdi,uzun süre takımına ve ülkesine hizmet edeceğini düşünüyorum.Resimde de İnönü Stadı'nın çimlerinde Tuncay 90+3'te golü attığında Volkan'ın küfüre verdiği karşılığı görüyoruz.

10 Şubat 2008 Pazar

Fenerbahçe 3-1 GB Oftaş..



  • Fenerbahçe,Galatasaray maçıyla ara verdiği kaliteli futboluna geri dönüş yaptı.

  • Yeni transfer Maldonado'yu çok beğendim,özellikle tek paslarda hiç tereddütsüz oyunu açabiliyor.Ancak biz biara Simao diye 35 yaşındaki bi vaka atlattık o da ilk maçında süper oynamıştı.Neyse Maldonado sayesinde Aurelio da hücuma çıkma konusunda rahattı.

  • Penaltı pozisyonu için verse de olur vermese de yorumu yapılabilir ama Fenerbahçe'nin bu sezonki ilk penaltısı olması sebebiyle hoş görülebilir.

  • Gençlerbirliği Oftaş bu ligde en delikanlı top oynayan takımlardan biri.Bir kez daha takdir ettim ama istekli bir Fenerbahçe'ye karşı direnemediler.

  • Bu arada şu bizim Daçka'dan her maç sonrası aldığımız sosisli,aslnda literatürde goralı olarak geçiyormuş.

  • Bu Mehmet Aurelio'a olan hayranlığımız her geçen hafta artıyor,futbolu kafasıyla oynayan bir oyuncu olduğundan dolayı.

  • Seyir zevki açısından tatmin edici olan maçta Fenerbahçe'nin gollerini Alex,Kezman ve RobertoCarlos attı.

Yalçını unut,sadece Bulut..


Hüseyin Avni Danyal..Biz kendisini Yalçın Bulut olarak tanıyoruz.Tamam blog futbol blogu diyeceksiniz nerden çıktı ama bu kadar dikkat çekici bir sanatçıyı yazmadan geçemezdim.Biraz tanıyalım.


  • 1962,Trabzon doğumlu.

  • 1985 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro-Oyunculuk Bölümü'nden mezun oldu.

  • Bir süre Ankara Devlet Tiyatrosu'nda görev aldı.

  • 1988-94 yılları arasında Bursa Devlet Tiyatrosu'nda görev aldı.

  • 2001 yılında Sanat Kurumu En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü aldı.

Oynadığı dizler/filmler:



  1. Dost Eller-1982

  2. Ferhunde Hanımlar-1993

  3. Pembe Patikler-Niyazi-2002

  4. Esir Şehrin İnsanları-Ramiz-2003

  5. Şarkılar Seni Söyler-2003

  6. Kurşun Yarası-Binbaşı Kenan-2003

  7. Hürrem Sultan-Ahmet Paşa-2003

  8. Bir Aşk Hikayesi-2004

  9. Çemberimde Gül Oya-Kenan-2004

  10. Hayalet-Yalçın-2004

  11. Ablam Böyle İstedi-Azmi-2004

  12. Çalınan Ceset-2004

  13. Tam Pansiyon-Şahin-2004

  14. Aşka Sürgün-Nizar Azizoğlu-2005

  15. Fırtına-Besim-2006

  16. Hatırla Sevgili-Adnan Menderes-2006

  17. Çinliler Geliyor-Hayri-2006

  18. Beyaz Melek-Selim-2007

  19. Kurtlar Vadisi Pusu-Yalçın Bulut-2007

Tahmin edildiği gibi her çeşit rolde başarılı bir performans sergileyen tiyatro kökenli gerçek sanatçılardan birisi Hüseyin Avni Danyal.Yalçın Bulut'la tavan yaptı ve Memati'yle arasında geçen diyaloglar dinlemeye değer.Mesela,http://www.youtube.com/watch?v=IX_Gi6m73fc

8 Şubat 2008 Cuma

Gökhan Ünal..


Gökhan,23 Temmuz 1982 Ankara doğumlu,Kayserispor'un forveti.


  • Gençlerbirliğinden transfer edildi.

  • 2004-2005 sezonunda Kayserispor formasıyla sonradan oyuna girip, Galatasaray'a attığı 2 golle tanınmaya başladı.

  • 2005-2006 sezonunu 25 gol atarak Türkiye Süper Ligi'nde Gol Kralı olarak tamamladı.Kayserispor'un da ligi 5.bitirmesinde büyük rol oynadı.

  • Avrupa kupalarında 8 maçta toplam 6 golü bulunuyor.

  • Atina'da Yunanistan ile oynanan maçta ikinci golü atarak takımın öne geçmesini sağladı, ve Millî Takımın 550. golünü kaydetti.

  • Fenerbahçe ve Galatasaray'ın transfer listesinde bulunan oyuncu hala Kayserispor kulübünde oynuyor.

Gökhan,çok kaliteli bir oyuncu ancak büyük bir kulüpte ne kadar iş yapar o bilinmez.Son haftalarda Kayserispor'la sorun yaşıyormuş gibime geliyordu ama sanırım problemler çözüldü ve 3 gün önce Gökhan,Kayserisporla sözleşmesini 1 yıl daha uzattı.Tabi insan bu sözleşmeyi uzatma durumunu görünce,hele de 1 yıl olunca,büyük takımlardan daha fazla para koparma düşüncesini ister istemez aklına getiriyor.Gollere devam..

6 Şubat 2008 Çarşamba

Nba All-Star 2008..


Tamam le football est la vie fakat basketbolu da unutmamak lazım;özellikle de NBA All-Star haftasonu yaklaşırken.




Nba All-Star organizasyonu 15-16-17 Şubat tarihlerinde New Orleans'ta gerçekleştirilecek.Program ise şöyle:


-15 Şubat gecesi 'Rookie-Sophomore Match'.


Bu maçta Nba'de ilk yılını geçiren yani çaylak oyuncularla,2.sezonunu geçiren oyuncular karşı karşıya getiriliyor,böylece yeni ve yetenekli oyuncular izleyenlere tanıtılmış oluyor.Bu sezonki kadrolar şöyle:




Sophomores





    • LaMarcus Aldridge (Portland)


    • Andrea Bargnani (Toronto)


    • Ronnie Brewer (Utah)


    • Jordan Farmar (LA Lakers)


    • Rudy Gay (Memphis)


    • Daniel Gibson (Cleveland)


    • Paul Millsap (Utah)


    • Rajon Rondo (Boston)

    • Brandon Roy (Portland)


    Rookies




    • Mike Conley (Memphis)


    • Kevin Durant (Seattle)


    • Jeff Green (Seattle)


    • Al Horford (Atlanta)


    • Jamario Moon (Toronto)


    • Juan Carlos Navarro (Memphis)


    • Luis Scola (Houston)


    • Sean Williams (New Jersey)


    • Yi Jianlian (Milwaukee)


    -16 Şubat gecesi 'Skills Competition and Slam-dunk Competition'.



    Bu gecenin ilk yarışması yetenek yarışması olacak.Bu yarışmada oyuncular top sürme,pas atabilme ve şut atabilme yeteneklerini olabilecek en kısa süre içerisinde sergilemeye çalışacaklar.Adaylar:




    • Dwyane Wade (Miami)


    • Chris Paul (New Orleans)


    • Jason Kidd (New Jersey)


    • Deron Williams (Utah)


    Gecenin 2.yarışması ise smaç yarışması.Bu yarışmada adaylar birbirinden orjinal smaçlar deneyecekler.Adaylar:



    • Jamario Moon (Toronto)


    • Dwight Howard (Orlando)


    • Gerald Green (Minnesota)


    • Rudy Gay (Memphis)


    -17 Şubat gecesi de 'All-Star Game 2008'.



    Bu maçta tün dünyadan basketbolseverlerin oylaması sonucu en çok oyu alan oyuncular mücadele edecek.Doğu ve Batı konferansı olarak 2'ye ayrılan takımların oyuncu listeleri şöyle:



    Doğu Konferansı




    • *Jason Kidd (New Jersey)


    • *Dwyane Wade (Miami)


    • *LeBron James (Cleveland)


    • *Kevin Garnett (Boston)


    • *Dwight Howard (Orlando)


    • Chris Bosh (Toronto)


    • Caron Butler (Washington)


    • Paul Pierce (Boston)


    • Chauncey Billups (Detroit)


    • Richard Hamilton (Detroit)


    • Joe Johnson (Atlanta)


    • Anthawn Jamison (Washington)


    Batı Konferansı




    • *Allen Iverson (Denver)


    • *Kobe Bryant (L.A. Lakers)


    • *Carmelo Anthony (Denver)


    • *Tim Duncan (San Antonio)


    • *Yao Ming (Houston)


    • Steve Nash (Phoenix)


    • Chris Paul (New Orleans)


    • Dirk Nowitzki (Dallas)


    • Carlos Boozer (Utah)


    • Amare Stoudamire (Phoenix)


    • Brandon Roy (Portland)


    • David West (Ner Orleans)


    Kadrolar bu şekilde.Şöyle bir değerlendirirsek,Rookie-Sophomore maçında Gay,Gibson,Durant ve Moon'dan birşeyler bekliyorum.Bu 4'lünün içinden MVP çıkabilir.Yetenek yarışmasında geçen yılın şampiyonu Wade ile Kidd'in mücadelesini izleyeceğiz,fakat Paul ve Deron hiç de fena değiller.Smaç yarışmasını şahsen All-Star maçından bile daha büyük merakla bekliyorum çünkü daha yarışmaya uzun bir süre varken atışmalar başladı.Özellikle Gay ve Howard arasında eskiden kalma bir rekabet olduğunu söyleyebilirim.Moon daha önce Harlem takımında oynamış bir oyuncu ve ondan özel bir yaratıcılık bekliyorum.Green için konuşmaya gerek yok neler yapabileceğini geçen sene göstermişti.All-Star maçı için Allen Iverson'un bu sene kadroda olmasından çok memnunum ancak Vince Carter ve özellikle Shaquille O'Neal'ın kadroda olmaması böylesi şov içerikli bir organizasyon için utanç verici bir durum.Oysa ki ben bu sene O'Neal'ın basketbol ayakkabısını hangi işlevde kullanacağını merak etmeye başlamıştım bile.Fotoğrafta All-Star 2007'den bir kare,Memo ve karşısında cross-over deneyen Shaq.

    5 Şubat 2008 Salı

    Lejyonerlerimiz..




    Lejyoner deyince,biraz da futbolla ilgimiz varsa aklımıza hemen yurtdışında oynayan Türk futbolcular gelir.Fakat aslında lejyoner kelimesi Fransızca'da asker anlamına gelen 'légionnaire' den gelir.Eski Roma İmparatorluğu'nda askerler para veya altın karşılığında savaşa katılırlarmış.Ben de biraz lejyonerlerimizden bahsetmek isterim.Çok eskilere gitmeyeceğim,sadece yakın tarihimizdeki lejyonerlerimiz neler yapmışlar,şu anda neler yapmaktalar,bunu araştıracağız.


    Yurtdışına ilk açılan oyuncularımız Talat Erboy ve Nejat Evliyazade olmuştur.Talat Bey 1905 yılında İngiltere'ye,Nejat Bey ise aynı yıl Belçika'dan bir takıma transfer olmuştur.


    90'ların ortalarına kadar 30 futbolcu daha Avrupa'nın çeşitli ülkelerine transfer olmuş futbolcularımız var.Biz yakın tarihimize bakalım.

    • Hakan Şükür,1995 yılında İtalya'nın Torino takımına transfer oldu ve bu takımda oynadığı 5 maçta 1 gol kaydetti.Şükür'ün 2.yurtdışı macerasında adres yine İtalya oldu.Fakat bu sefer daha büyük bir takıma gitti.İnter.Hakan,İnter'de oynadığı 23 maçta 7 gol attı ve Parma'ya transfer oldu.Orda da 15 maçta 4 gol atıp,Blackburn Rovers'a transfer oldu,9 maçta 4 gol buldu.2003 yılında Türkiye'ye döndü.Galatasaray'da oynuyor.

    • Hami Mandıralı,1998 yılında Almanya'nın Schalke 04 takımına transfer oldu.22 maçta 3 gol atıp birdahaki sezon Trabzonspor'a geri geldi.

    • Fenerbahçe'den tanıdığımız Erol Bulut,Eintracht Frankfurt,Panionios,1860 Münih ve Olympiakos maceralarından sonra bu sezon başında Ukrayna'nın FC Metalurh Donetsk takımına transfer oldu.

    • Tugay Kerimoğlu,Avrupa'daki en istikrarlı oyuncularımızdan.2000 yılında G.Rangers'a transfer olan Tugay,1 sezon sonra Blackburn Rovers'a geçti,189 maçta 9 gol buldu ve şu anda takımının kaptanlığını yapmakta.

    • Alpay Özalan da ülkemizden ayrıldıktan sonra geri dönmeyen oyunculardan.2000 yılında Türkiye'den ayrılan Alpay,sırasıyla Aston Villa,Incheon Utd. ve Urawa Reds takımlarında oynadıktan sonra Köln'e gitti ve halen bu takımda oynamakta.Yakında Amerika Major Ligi'ne transfer olacağını açıkladı.

    • Arif Erdem,3 aylık Real Sociedad macerasında 2 maçta oynayıp 1 gol kaydetti ve geri geldi.Şu anda İst.Bş.Bld takımında yardımcı antrenörlük yapıyor.

    • Tayfun Korkut,İspanya'nın Real Sociedad takımına 2000 yılında transfer oldu,ardından Espanyol'da oynadı.

    • Oktay Derelioğlu,2000'de Las Palmas'a transfer oldu ve daha sonrasında Nurnberg ve Azerbaycan'ın Khazar Lankaran takımına gitti.

    • Hikmet Çapanoğlu,Mehmet Gönülaçar,Osman Coşkun ve Volkan Kilimci 2000 yılında Belçika'nın Beveren takımına transfer oldular.

    • Yine 2000 yılında Orhan Kaynak,Xanthi takımına transfer oldu.

    • Emre Belözoğlu,2001 yılında İnter'e gitti ve 94 maçta 19 gol attı,ordan 2005 yılında Newcastle Utd. takımına geçti ve 38 maçta 9 golü bulunuyor.Hala Newcastle Utd.takımında forma giyiyor.

    • Okan Buruk,Emre ile İnter'e gitmişti.O fazla tutunamadı ve Beşiktaş'a geldi,şu anda Galatasaray'da fazla forma şansı bulamıyor.

    • Fatih Akyel,2001 yılında Real Mallorca'ya transfer oldu ve sırasıyla Bochum ve PAOK'ta oynadı.Şu anda Kasımpaşa'da.

    • Ümit Davala,2001'de Milan'a gitti,ardından W.Bremen'de 33 maç oynadı,golü yok.Şu anda Ümit Milli Takımı'nda antrenörlük yapmakta.

    • Erhan Albayrak,2001'de A.Bielefeld'e transfer oldu ve 2 sezon oyadıktan sonra ülkemize geri döndü,şimdi Ankaraspor için oynuyor.

    • Nihat Kahveci,lejyonerlerimiz arasında en başarılılardan.Nihat 2002 yılında 5 Milyon € karşılığında gittiği Real Sociedad takımında oynadığı 101 maçta 70 gol kaydetti ve 2004 yılında İspanya'da 'Yılın Futbolcusu' seçildi.Kontratının bitmesiyle Villarreal'e geçti,burada da 32 maçta 18 golü bulunuyor.Şu anda Villarreal'de gol atmakla meşgul.

    • Hakan Ünsal,2002 yılında Blackburn Rovers takımına gitti,6 ay onadı,geri geldi,şu anda Lig TV'de yorumculuk yapıyor.

    • Bülent Akın,2002'de Bolton takımına transfer oldu,ancak 1 sezon oynayıp o da geri döndü.Malatyaspor'da oynuyor.

    • Tolunay Kafkas,2002'de çıktığı Avusturya yolculuğunda,Pasching,Linzer ASK ve Admira Wacker takımlarında forma giydi.Şu anda Kayserispor'da teknik direktörlük yapıyor.Kayserispor ligde 5.sırada.

    • Güney Kore'nin Daegu takmına 2002 yılında transfer olan Rahim Zafer,bu takımda 2 sezon görev aldı.

    • Semavi Uzun ve İdris Gümüşdere 2002 yılında beraber gittikleri Çin'in Changcun Yatai takımından 2003'te yine beraber döndüler.

    • Atilla Birlik,2002'de Almanya'nın Mannheim takımına gitti ve 2003'te geri geldi.Şu anda Malatyaspor'da taze kaptan oldu.

    • Faruk Atalay,2003 yılında çıktığı Avrupa yolculuğunda,Karnten,Pasching,Anwerp ve Mouscron takımlarında oynadı.

    • Rüştü Reçber,2003'te Barcelona'ya transfer oldu ancak 1 sezon forma giyebildi.Şu anda Beşiktaş'ta oynuyor.

    • İlhan Mansız,2004'te büyük umutlarla Vissel Kobe'ye transfer oldu.Fakat sadece tek maçta oynadı,sakatlanıp çıktı.Daha sonra H.Berlin'e geldi ama sakatlık onun peşini bırakmadı.Geçirdiği sakatlıklar yüzünden futbolu bırakmak zorunda kaldı.

    • Ahmet Dursun,2004 yılında gittiği Çin'in Tianjin Taida takımında sadece 2 ay kaldı ve geri döndü.Bu sezon Kocaelispor takımına transfer oldu.

    • Deniz Kolgu ve Tunç Kip,Rasim Kara'nın teknik direktörlüğünü yaptığı Khazar Lankaran takımına transfer oldular ama 4 ay oynayıp geri döndüler.

    • Serhat Akın,2005 yılında Anderlecht takımına transfer oldu ve 37 maçta 13 gol kaydetti.4 aylığına Köln'e kiralandı ve Anderlecht'e geri döndü.Şu anda Anderlecht için ter döküyor.

    • Tolga Seyhan,1 sezonluk Shaktar Donetsk macerasından sonra ülkesine geri döndü.Trabzonspor forması giyiyor.

    • Fatih Sonkaya,2005'te Porto'ya transfer oldu,1 sezon oynadıktan sonra Academica'ya gitti.

    • Hakan Demir,2006'da transfer olduğu Azerbaycan'ın Karabağ takımında forma giymekte.

    • Fatih Tekke,2006'da 7.5 Milyon € karşılığında Zenit St.Petersburg takımına transfer oldu.38 maçta 13 golü bulunuyor.

    • Caner Erkin,2007'nin Ocak ayında transfer olduğu CSKA Moskova takımında oynuyor.

    • Ümit Özat,antrenörlük eğitimi almak için gittiği Köln şehrinin takımında forma giyiyor.

    • Tuncay Şanlı'nın,bu sezon başında transfer olduğu Middlesbrough takımında 16 maçta 4 golü bulunuyor.

    • Hasan Kabze de sezon başında Rubin Kazan'a transfer olmuştu.Hasan,11 maçta forma giydi ve 4 golü var.

    90lı yılların ortalarından sonra yurtdışına transfer olan oyuncularımızın neler yaptığını,hangi takımlarda oynadıklarını gördük.Bence Tugay,Nihat ve Emre dışında kendini kanıtlayabilmiş oyuncumuz yok ancak son yıllarda yurtdışına lejyoner gönderme oranımızda belirgin bir artış olduğu da bir gerçek.Bu durumda umarım bundan sonraki oyuncularımız Avrupa'da ülkemizden daha çok söz ettirir demekten başka bişey demek düşmez bize..

    4 Şubat 2008 Pazartesi

    Yattara..


    Lakabı top cambazıymış,gerçekten de zevkle izlediğimiz bi oyuncu İbrahim Yattara.3 Haziran 1980 Gine doğumlu.Forvet,forvet arkası ve sağ açık mevkilerinde oynayabiliyor.


    • Futbol hayatına Gine liginde San Garedi takımında başladı .

    • Antwerp FC'ye 2001 yılında transfer oldu. Burada sağ kanat oyuncusu olarak oynadı ancak tam olarak ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğunu gösteremedi.

    • 2003 yılında Trabzonspor'a transfer oldu.

    • Tüm otoritelere göre Türkiye Süper Ligi'nde oyanayan en yetenekli birkaç oyuncudan biri olmasına rağmen kendisine her zaman şüpheyle bakıldı.

    • Çalıştığı teknik direktörlerle her zaman sorun yaşadı ve bir türlü göze hoş gelen futbolunu sezona yayamadı.

    • Bir çok maçta yedek kulübesinde oturmasına rağmen ilk sezonunda Türkiye Süper Ligi'nde asist kralı oldu.

    • Trabzon halkının en sevdiği oyunculardan biri olan Yattara; özellikle Avrupa Kupası maçlarında gördüğü kırmızı kartlarla eleştirildi.

    • Yattara'nın Trabzonspor ile 2010 yılına kadar sözleşmesi var.

    Kariyeri:


    00-01 San Garedi


    01-02 Atletico Coleah


    02-03 Antwerp

    03-... Trabzonspor


    Bu adam hakkaten top cambazı.O gün kafaya koymuşsa gerçekten maçı sürüklüyor istediği gibi rabikini ekarte edebiliyor,yetenek fışkırıyor ancak disiplinsiz davranışlarıyla bir türlü standart oluşturamadı.Bir de duyduğuma göre eşini arada bir dövüyormuş,çok ayıp Yattara,topunu oyna..

    3 Şubat 2008 Pazar

    0-0=0..


    Bir önceki yazımda belirtmiştim dünyanın en iyi derbisinin Fenerbahçe-Galatasaray olduğunu.Fakat alışılmışın dışında bir derbi izledik.Futbol açısından zevksiz olduğu kadar saha dışında da pasif kalan bir derbi oldu.Öyle madde madde anlatılcak bişeyler bulamadım bu sefer Fenerbahçe bu sezon belli bi standart oturttu demiştik ama bu maçı fazla ciddiye almamışlar anlaşılan ki bu standartın çok altındaydılar.Galatasaray ise genç ağırlıklı çalışan,mücadele eden bir takım görüntüsündeydi ve son yıllarda Kadıköy'de hiç bu kadar etkili olmamıştı.Yakaladığı birkaç pozisyonu cömertçe harcadılar.Galatasaray'ın defansındaki Emre bu maçta çok başarılı müdahaleler yaptı ve Servet'in açıklarını kapattı.Fenerbahçe'de ise Brezilya Milli Takımı teknik direktörü Dunga'nın izlediği bu maçta sezonun en kötü oyununu oynadılar.Ne diyelim,yine gel Dunga..

    Dünya derbileri..


    Derbi maçı demek,aynı şehrin 2 takımı arasında oynanan maç demektir.Literatürde böyle geçer ve takımlar için büyük önem taşır.Çünkü derbi maçları bir bakıma kendini kanıtlama maçlarıdır.Taraftarlar için de hayat memat meselesi olarak görülür.Ülkemizde de bildiğiniz gibi Fenerbahçe-Galatasaray-Beşiktaş arasında sıkı bir çekişme var.Dünyada da durum bizden pek farklı değil,her sene olaylar çıkıyor,ölüler,yaralılar,neredeyse derbi savaşı haline dönüşüyor.İşte footballderbies.com adlı internet sitesi dünyanın en önemli derbilerini sıralamış ve 10 üzerinden puanlamış.İşte o listenin ilk 10 sırası ve diğer bazı önemli derbiler:


    1. Fenerbahçe-Galatasaray-TÜRKİYE-8.6

    2. Boca Juniors-River Plate-ARJANTİN-8.5

    3. Celtic-G.Rangers-İSKOÇYA-8.3

    4. Palmeiras-Corinthians-BREZİLYA-8.3

    5. Olympiakos-Panathinaikos-YUNANİSTAN-8.2

    6. Kızılyıldız-Partizan-SIRBİSTAN-8.1

    7. Genoa-Sampdoria-İTALYA-8.1

    8. Roma-Lazio-İTALYA-8.0

    9. Wydad-Raja-FAS-8.0

    10. Benfica-S.Lizbon-PORTEKİZ-7.9

    16. Beşiktaş-Fenerbahçe-TÜRKİYE-7.8 (16)

    17. Milan-İnter-İTALYA-7.8

    20. Galatasaray-Beşiktaş-TÜRKİYE-7.7

    21. Sevilla-Real Betis-İSPANYA-7.7

    27. Karşıyaka-Göztepe-TÜRKİYE-7.5

    41. Everton-Liverpool-İNGİLTERE-7.3
    45. Arsenal-Tottenham-İNGİLTERE-7.2

    48. Man.Utd-Man.City-İNGİLTERE-7.2

    55. Atl.Madrid-Real Madrid-İSPANYA-7.1

    71. Espanyol-Barcelona-İSPANYA-6.4

    72. Juventus-Torino-İTALYA-6.4

    95. B.Münih-1860 Münih-ALMANYA-5.5



    Meyan..


    Bugün aslında Beşiktaş'ın yeni transferi hakkında yazıcaktım ama hakkında neredeyse hiçbir bilgiye ulaşamadım o yüzden farklı bir konuda yazmak istiyorum.Bir süredir sağda solda duyduğum ve beğenerek dinlediğim bi şarkıydı 'Yaratmak Dert Değil Tanrı İçin'.Sonra bir arkadaşımın yollamasından mütevellit şarkının Meyan isimli bir müzik grubuna ait olduğunu gördüm ve ufak bir araştırma yaptım bu grup hakkında.


    • Grup,2005 yılının Ekim ayında Ali Fehmi Turan tarafından Ankara da kuruldu.

    • Gruba gitarist olarak dahil olan Burak Demir ve bass gitara geçen Melih Yorulmaz ile grup 3 kişilik kadrosuna kavuştu.

    • Albüm projesi için birleşen grup Burak Demir aranjörlüğünde Anakara Sırr Stüdyolarında 10 parçalık albüm kaydını 4 ay da bitirdi.

    • Albüm kayıtlarından sonra davulcu arayışına giren Meyan,Ankara nın sayılı davulcularından Sabri İnce ile anlaştı ve gruba dahil etti.

    • Meyan,sürekli bar programlarına sıcak bakmadığı için adını büyük konserler vererek onbinlerce kişiye duyurdu ve bir çok amatör gruba demo kayıtlarında ve aranjelerinde yardımcı oldu.

    • Fakat çıkan birtakım anlaşmazlıklar nedeniyle bir süre önce Burak Demir ve Sabri İnce gruptan ayrılma kararı aldılar.

    • Meyan,aranjör boşluğunu da Çağlar Özdemir'le kapattı.

    'Yaratmak Dert Değil Tanrı İçin'in dışında 'Beni Bırakırsan' ve 'Gözün Mü Kaldı' adlı parçalarını da beğendim,ancak 'Ellerim Bomboş'a yaptıkları cover için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.Meyan bana biraz Grup84'ün o ilk çıkış zamanlarını hatırlattı,tarzları oldukça benziyor.Meyan'la ilgili gelişmeleri http://www.meyan.org/ sitesinden takip edebilirsiniz.

    1 Şubat 2008 Cuma

    Filip Hološko..


    17 Ocak 1984 yılında Slovakya'nın Piestany şehrinde doğan Holosko,forvet pozisyonunda oynuyor.


    • Daha önce Trencin ve Slovan Liberec takımlarında oynamış, daha sonra da Manisaspor'a gelmiştir.

    • Formasını ilk kez 2005 yılında giydiği Slovakya Milli Futbol Takımı'nın da değişmez isimlerindendir.

    • Beşiktaş, Holosko'nun transferi için Vestel Manisaspor'a 5 milyon Avro ile futbolculardan Koray Avcı ve Burak Yılmaz'ı bonservis bedelleriyle vermiştir.

    • Beşiktaş formasıyla ilk maçına 5 Ocak 2008 tarihinde Fortis Türkiye Kupası maçı için Diyarbakır'da oynanan Diskispor maçında çıkmış, ilk golünü ise aynı hafta 8 Ocak 2008 günü İnönü Stadyumu'nda oynanan Ankaraspor maçında atmıştır.

    • Hızlı,dripling yapabilen ve son vuruşlarda başarılı bir oyuncudur.

    Kariyeri:


    01-02 Trencin--2 maç 1 gol


    02-05 Slovan Liberec--54 maç 22 gol


    06-07 V.Manisaspor--55 maç 30 g0l


    Holosko,benim çok beğendiğim stilde bir oyuncu,oyun zekası üst seviyede,topu rakibinin yanından atıp geçecek kadar hızlı bir forvet.Fakat Beşiktaş'ta V.Manisaspor'da bulduğu kadar boşluk bulabileceğini düşünmüyorum.Yine de tekniği ve vuruşlarıyla siyah-beyazlı takıma faydalı olacaktır.